Uzun zamandır “Kuka bugün çok mutlu. Neden mi?” sorusuyla
videolar çekiyor ve yakınlarıma her bulduğum sebep için çektiğim bu videoları
paylaşıyorum. Mutsuzluk gibi mutluluğun da paylaşılarak arttığını
düşündüğümden, videoların yakınlarım üzerinde etkilerini gözlemleme
fırsatı buluyorum.Biraz da analitik bir
kişilik olduğumdan bilimsel ve felsefik
yaklaşımlarla mutluluk ne kadar ele alınmış araştırmak istedim. Neden mi? Belki
sebeplerime bir yenisini daha eklerim ve belki bu sebepleri senin de fark
etmeni sağlarım diye.
Aslında tek tek çevremizdeki insanlara mutluluğun
tarifini yapmalarını istediğimizde
alacağımız yanıtlar genelde net olmayıp, tarifleme hep sıkıntı
olmaktadır. İnsanların tariflemekte bu kadar zorlandıkları bu hisse ulaşmaları
nasıl mümkün olacaktır? Tanımlayamıyorum, ama istiyorum.
Aslında yaşamımızın büyük bir çoğunluğu mutluluğu
arayarak geçiyor. Bu nedenle konu başlığımı “mutluluk yolunda” olarak seçtim.
Vücudumuza nörotransmitterlerin dışardan alsak mesela.
Dopamin, seratonin ve endorfin hormon takviyesi yapsak.
Nörotransmitterler sinir hücreleri arasında elektrik
sinyallerini taşımakla görevli hormonlardır. Elektrik sinyalleri formunda gelen
mesajları bir sinir hücresinden diğerine kimyasal olarak aktarırlar.
Nörotransmitter olarak adlandırılan bu yapılar beynin işleyişinde hayati role
sahiptirler. Bilim şu ana kadar 200’ün üzerinde nörotransmitter tespit
etmiştir. Endorfin de bunların en önemlilerindendir.
Endorfin genelde hazla ilişkilendirilse de, endorfinin
birincil tetikleyicileri stres ve acıdır. Hipotalamus olarak bilinen beyin
bölgesi cinsel fonksiyonlar, nefes alma, açlık ve duygular gibi birçok
fonksiyondan sorumludur. Hipotalamus duygu durumları ile yakından ilişkili
limbik sistemin bir parçasıdır. Eğer endorfin bu bölgeye erişirse, haz ve
mutluluk hissi ortaya çıkar. Bununla birlikte, çok fazla endorfin salgısı
öfkeye, çok nadir olmakla birlikte obsesif-kompulsif bozukluğa sebep olur.
Uyarı verdiğiniz tepki beynin salgıladığı endorfine bağlıdır.
Vucud kimyamızda dengeli olması gereken bu hormanlar
elbette mutlu olmamız için tek etken değildir. Mutluluğa eğiliminizin de olması
gerekir. Bu hormanların eksiklikleri bazı tedavi sonuçlarında dengeye
ulaşabilir, ama hiçbir kimyasal sorunumuz yokken mutsuzluk sadece bizim tercihimiz
olabilir.
Şimdi bazı düşünürlerin mutluluğa yaklaşımlarından
bahsedelim.
Eflatun’a göre mutluluk;
“Bilge ve iyi olmak” olarak
yorumlanırken, mutluluğa ulaşmanın ancak erdem ile mümkün olabileceği ve ancak
iyilik ile sağlanabileceğidir. Bu nedenle iyilik hayatın amacıdır, ve içinde bu
duyguyu barındıran da mutludur .
Epikür’e göre
mutluluk; yaşamdan zevk almaktır ancak düşünüp
tartarak. Uzun vadede mutluluk için anlık acılara katlanmak mı? Yoksa
şimdiki hazza odaklanıp, uzun vadede yaşanacak acıyı kabullenmek mi? Yani
Mutluluk, hesap kitap işidir. Epikür’e göre mutluluk insanın içindedir. Mutlu
olmak için bir dost ile sohbet yeterlidir. Mutluluk için maddi bir gereksinime
ihtiyacı yoktur.
Descartes’e göre mutluluk; mutluluk tam bir ruh
memnunluğu ve iç hoşnutluğundan ibarettir. Mutluluk talih sonucu elde edilecek
bir şey değil, aksine talihten yardım göremeyen bilgelerde bulunur. Descartes
mutlu bir hayat sürmek için üç kurala uymak gerektiğini belirtir.
Albert Camus ‘a göre mutluluk, bizi zorlayan kadere karşı
kazanılan zaferlerin en büyüğüdür.
Geothe’ye göre mutluluk; başkalarının mutluluğundan
kendine pay çıkaran İnsan, en mutlu insandır.
---------***---------
Mutluluk üzerine birçok yaklaşım ve yorum. Herkesin
motivasyon aracının farklı olması gibi, mutluluğa yaklaşımı da farklı.
Aslında çoğu zaman mutluluk bir tercih. “Buğün çok mutlu
olacağım” diye yatağımdan kalktığım günlerde mutluluğa bir yol açılmış gibi
hissederim ve gün içinde karşılaşılan sıkıntılar otomatik olarak yok olur.
Spor yaparken her bir hücreme mutluluk gönderdiğime
inanırım. Tatlı,küçük hücrelerimin tamamının mutlu olması bütünü de
etkileyeceğinden, sabah sporu yaparım ki hücrelerim erkenden mutlu olmaya
başlasın.
“Kuka bugün çok mutlu. Neden mi?” sorusuna her seferinde yeni bir cevap
bulurum.Böylece mutsuzluğu değil de, mutluluğu beslerim. İlgi duyduğumuz şeyi
büyütme özelliğimizde sürekli büyüyen bir şey halini alır.
Özetle; Kuka, bugün çok mutlu. Çünkü çevresinde çok
sevdiği dostları, her an öğrenmeye olan
hevesi, tutkusu olan yeni yerler görmeye enerjisi ve sağlığı var.
Şimdi sen söyle.
… Bugun çok mutlu. Neden mi? …
Dünyanın En Mutlu Hayvanı Quokka