Okumak istediğim kitapları -dikkatimi neye göre çektiklerini
bilemiyorum - “Okunsun” konu başlığı ile kendime mail atarım. Maillerimi
toparlarken dikkatimi çekti ve kitap kurdu arkadaşım Fatoş’a sordum. Tabii ki
kitaplığında vardı. Olmaması bu tarz bir kitap için imkansızdı.
Kitabı aldım ve bir solukta okudum. Aslında dikkat dağınıklığı nedeniyle uzun bir süredir bu şekilde okuduğum kitap sayısı çok az.
Kitabın adı “Otomatik Portakal”. İçeriği konusunda çok ipucu vermeyen kitap başlıkları, genelde önce tahmin yürütmemi tetikler ve bundan büyük keyif alırım. Ama filmini de seyrettiğim için konuya hakimdim. L Bir film bir kitaptan esinlenilerek çekilmiş ise, öncelikle kitabı okumayı tercih ediyorum. Çünkü kitabı okurken mekanları, kişileri kendim oluşturmak isterim. Kitabı anlatacaktım değil mi?
Kitabı aldım ve bir solukta okudum. Aslında dikkat dağınıklığı nedeniyle uzun bir süredir bu şekilde okuduğum kitap sayısı çok az.
Kitabın adı “Otomatik Portakal”. İçeriği konusunda çok ipucu vermeyen kitap başlıkları, genelde önce tahmin yürütmemi tetikler ve bundan büyük keyif alırım. Ama filmini de seyrettiğim için konuya hakimdim. L Bir film bir kitaptan esinlenilerek çekilmiş ise, öncelikle kitabı okumayı tercih ediyorum. Çünkü kitabı okurken mekanları, kişileri kendim oluşturmak isterim. Kitabı anlatacaktım değil mi?
Kitabın yazarı Anthony Burgess. Burgess’e ait başka bir eser okumadım ancak bu
kitap özelinde dikkat çekici bir anlatımı var. Burgess karakterlerinin konuşmalarında
dönemdeki yozlaşmış havayı anlatmak ve belki de iletişim problemlerini ortaya
koymak için yeni kelimeler türetiyor. Çeviri sonucu ortaya çıkan sonuçtan çok
rahatsız olmadım ancak çevirişiz halinin
çok daha etkileyici olduğuna eminim.
Konuya gelince, Alex,Dim,Georgie
ve Pete den oluşan 4 kişilik bir çeteyi konu alan hikayemiz, Alex’in
anlatımıyla aktarılmaktadır. Alex’in
toplum yapısı ve şiddet eğilimleri ile ilgili yorumları bu nedenle kitabın
temel taşlarını oluşturuyor. Toplumsal sorunları, ilgisiz aile yapısını bu
şekilde şiddet eğilimi gösteren bir karakter ile ele alarak neden-sonuç ilişkisine dokunmak istiyor gibi.
Eğitim sistemi, yeni
nesil otomatikleşmiş gençlik gibi eleştirileri açıkça hissedebiliyorsunuz.
Şuç eğilimli kişilerin devlet tarafından ıslah çalışmaları ve metodu ise gerçekten üzerine defalarca düşünülebilecek bir konu.
Şuç eğilimli kişilerin devlet tarafından ıslah çalışmaları ve metodu ise gerçekten üzerine defalarca düşünülebilecek bir konu.
Keyifle okudum ve tarzını çok beğendim. En yakın zamanda “Mozart
ve Deyuslar” ı da okumayı planlıyorum.
Sevgiyle kalın
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder